Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem – Kemal Sayar

Psikiyatri profesörü Kemal Sayar,  “Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem” adlı son kitabında “Dünyada görmeyi istediğimiz değişimin ta kendisi olmak isteyen halis ve sahici insanlar, toplaşın. Size diyeceklerim var.” diyerek sesleniyor bizlere. Gündem karmaşasından, her yerde karşılaştığımız bilgi bombardımanından ve bilgi kirliliğinden bunalanlar için eser hoş bir sohbet edasında hayatın karanlık taraflarından aydınlık taraflarına doğru bizleri gezintiye çıkarıyor, umut aşılıyor.

“Kitapta zaman zaman bir sohbet edası ile sizinle konuşuyorum, zaman zaman da bilmişlik taslıyor, derin mevzulara giriyorum. Bazen aradan çekiliyor ve o konuda düşünmüş ve hissetmiş yazarlara, şairlere kulak veriyorum. Bazen de kendimi tutamayıp meşk ediyor, içimdeki şairi serbest bırakıyorum. Bazen psikiyatrist konuşuyor satırlarda, bazen şair, bazen varlığın heybeti karşısında büyülenmiş bir şaşkın.” diyor kitabın önsözünde, gerçekten de öyle.

Kitaptan Alıntılar

“Bir samimiyetsizlik, bir kayıtsızlık çağında yaşıyoruz…”

Bir samimiyetsizlik, bir kayıtsızlık çağında yaşıyoruz. Göz/kulak ile kalp arasındaki mesafe o kadar uzun ki pek çok uyaran kalbe ulaşmadan sönüp gidiyor. Eğitilmesi ve geliştirilmesi gereken asıl şey, bütün zeka türlerinin anası olan hayal gücüdür. Bize, bir başkası olmak neye benzer, bunu hayal edebilen rakik kalpler lazım. Başkasının acısını, kalp kırıklığını, hüznünü hayal edebilen çocuklara ihtiyacımız var. Dünyayı gördüklerinden daha farklı bir şeye dönüştürmek isteyen sanatkar ruhlara!

“Kendi özgürlüğümüze, kendi mutluluğumuza giden yol ortak insanlığımızı hatırlamaktan geçiyor…”

Bir ormandaki ağaçlar birbiriyle haberleşiyor. Vücudumuzdaki hücreler birbiriyle haberleşiyor. Kendi özgürlüğümüze, kendi mutluluğumuza giden yol ortak insanlığımızı hatırlamaktan geçiyor. Ne kadar özgür kılıyorsak o kadar özgür, ne kadar mutlu edebiliyorsak o kadar mutluyuz! Hayatlarımızı sadece kendimiz için yaşamıyoruz. Varlığın sessiz mucizelerine gönlümüzü açalım. Varlık bir mucizeden diğerine sekiyor. Bir mucizeden diğerine açılıyor. Mucizelere bakmak için bilim bize yetmez; sadece sebep-sonuç ilişkileri kurmak mucizeyi görünmez kılar. Gönül gözüyle bakmak gerek hadiselere, zira “asıl olan gözle görünmez.” Lütfu daima hissedenler, Tanrı’ya uzaklığın verdiği o yakıcı susuzluğu da bilir. Lütfu hisseden kişi onun hep orada, bize şahdamarımızdan yakın bir yerde durduğunu daima bilir. Sadece biz, yazık ki her zaman orada değilizdir. Ah teslimiyet! Aşk ile bir daha, ah!

Kısaca Kemal Sayar’ın da dediği gibi, “Ömür geçip gidiyor, havada güzel sözlerin zerrecikleri asılı kalıyor; ardımızda varsa güzel eylemlerimiz kalıyor.” Bu güzel eylemleri arttırmak duasıyla “Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem” kitabını tavsiye ediyoruz 🙂

Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem

Kemal Sayar

Kapı Yayınları
326 sayfa